Kaza, can veya mal kaybına veya zararına neden olan kötü olay, durum demektir. İnsan, malzeme ya da doğal kaynaklı nedenlerle can veya mal kaybına veya zararına yol açan kazaların; ne zaman olacağı, nasıl olacağı veya gelişeceği, nerede olacağı veya oluşacağı, ne şiddette olacağı veya zararı, ne kadar kişinin ne oranda zarar göreceği kesin olarak bilinemez.
Kazaların oluşumunu engellemek için tamamen tehlikeden arındırılmış bir ortam düşünmek neredeyse olanaksızdır. Kazaları önlemek için kaza potansiyeli olan kaynakları tanımak ve bu kaynakların yarattığı tehtidi tehlikeli durum meydana gelmeden önce yok etmek gerekir. Geçmiş kaza ve olayların dikkatli bir şekilde analiz edilmesiyle gerçek neden bulunarak, onun tekrar kaza ve olay yaratmasına mani olunabilir. Bununla beraber, kaza ve olayların analizi yapıldığında, kaza ve olayların sebeplerinin her durumda birbiri ile irtibatlı olmadığı, bazen gelişigüzel tek bir sebepten de meydana gelebildiği görülmüştür.
Kazaların oluşumunu engellemek için tamamen tehlikeden arındırılmış bir ortam düşünmek neredeyse olanaksızdır. Kazaları önlemek için kaza potansiyeli olan kaynakları tanımak ve bu kaynakların yarattığı tehtidi tehlikeli durum meydana gelmeden önce yok etmek gerekir. Geçmiş kaza ve olayların dikkatli bir şekilde analiz edilmesiyle gerçek neden bulunarak, onun tekrar kaza ve olay yaratmasına mani olunabilir. Bununla beraber, kaza ve olayların analizi yapıldığında, kaza ve olayların sebeplerinin her durumda birbiri ile irtibatlı olmadığı, bazen gelişigüzel tek bir sebepten de meydana gelebildiği görülmüştür.
Kazaların meydana gelmesine neden olan kaynaklar önceden tespit edilerek kaza yaratma ihtimali olan tehlikeli durumlar kontrol altınarak tehlikeler ne kadar kontrol edilmeye çalışılsa da insanın olduğu yerde alınan risklere bağlı olarak hata olma veya bir arızanın meydana gelme olasılığı her zaman vardır. Görevin karmaşık ya da basit olması da olasılığın seviyesini belirler. Şekil 4’de görüldüğü gibi tehlike içeren bir görevin yerine getirilmesi esnasında hata yapma veya arıza meydana gelme ihtimali dolayısıyla da kaza ve olay meydana gelme olasılığı, alınan risk seviyesi ile de doğrudan ilişkilidir.
1.1.1. Havacılıkta Kaza KavramıUçak kazası, bir uçağın uçuş ile ilgili olarak belli bir ölçüde hasarını veya yaralanmaları ifade eder. Birçok değişik tanımı vardır. Ancak en geniş kullanma alanı olan tanım Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı (ICAO) tarafından geliştirilmiş olanıdır. Kaza, bir kişinin uçağa uçuş amacıyla binmesinden kişinin uçağı terk etmesine kadar geçen süre içinde, uçağın çalıştırılmasından, uçaktan ayrılan parçalardan her hangi biri veya doğrudan uçağın etkisi ile temasa maruz kalarak zarar vermesi, uçağın hasar gördüğü veya yapısal bir arızanın olduğu her hangi bir durumda birinin ölümcül veya ciddi bir şekilde yaralanması, uçağın tamamen kayıp veya tamamen ulaşılamadığı durumlar olarak tanımlanmıştır. Uçak olayı ise bir uçağın kullanılmasıyla ilgili olan, uçuş emniyetini etkileyen ya da etkileme ihtimali bulunan kaza dışı olaydır. Başka bir tanımla bir kazanın neredeyse meydana geldiğini gösteren koşulların bulunduğu olaydır.
Bir kazanın nadiren tek bir sebebi vardır. Makine kendi kendine durup dururken arıza yapmaz bir yerinde mutlaka insan etkisi vardır. Kaza incelemesinde ilk akla gelen temel sebepler pilot hatası veya malzeme hatasıdır. Kazalar, tipik olarak birçok farklı sebebin kombinasyonudur. Her bir sebep tek başına ele alındığında genellikle önemsiz olarak görülebilir. Ancak, diğer sebeplerle bir araya geldiği zaman bir kazaya sebep olan ve ilgisiz gibi görülen zinciri tamamlayabilir. Emniyet veya kaza önleme programları, olaylar zinciri tamamlanmadan önce bu sebepleri belirlemeyi ve ortadan kaldırmayı hedefler. Kazaları sıfıra indirmek mümkünmüdür diye sorulduğunda cevap teorik olarak mümkündür olsa bile gerçek bunun mümkün olamayacağıdır. Bu sonucu yaşanan kaza ve olaylar göstermektedir.
Herhangi bir görev de risk çok düşük tutulabilir ama sıfıra indirgemek imkansızıdır. Zaten havacılığın kendisinin bir risk olduğu düşünülürse, risk sıfıra indirilemediğine göre kazaları da sıfıra indirmek imkansızdır. Kazalar genellikle kullanılan malzemenin kendisinden çok onun kullanılış biçimiyle ilişkili olup bütün kazaların sebepleri ise insanlarla bağlantılıdır. Havacılık doğası itibariyle tehlikelidir. Çoğu havacılık tehlikesi bir olayla veya bir kaza ile sonuçlanmayabilir. Meydana gelen kazalarda uçak, ya yetersiz olarak dizayn edilmiştir ya uygun olarak üretilmemiştir ya pilot tarafından gerektiği şekilde kullanılmamıştır ya da uçağa yanlış bakım yapılmıştır. Bu çerçevede insana güven duymak gerekir. Bu güven ihtiyacı uçak icat edildiği günden beri çok fazla değişikliğe uğramadan aynı kapasite ve limitlerle günümüzde de devam etmektedir.
1.1.1. Havacılıkta Kaza KavramıUçak kazası, bir uçağın uçuş ile ilgili olarak belli bir ölçüde hasarını veya yaralanmaları ifade eder. Birçok değişik tanımı vardır. Ancak en geniş kullanma alanı olan tanım Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı (ICAO) tarafından geliştirilmiş olanıdır. Kaza, bir kişinin uçağa uçuş amacıyla binmesinden kişinin uçağı terk etmesine kadar geçen süre içinde, uçağın çalıştırılmasından, uçaktan ayrılan parçalardan her hangi biri veya doğrudan uçağın etkisi ile temasa maruz kalarak zarar vermesi, uçağın hasar gördüğü veya yapısal bir arızanın olduğu her hangi bir durumda birinin ölümcül veya ciddi bir şekilde yaralanması, uçağın tamamen kayıp veya tamamen ulaşılamadığı durumlar olarak tanımlanmıştır. Uçak olayı ise bir uçağın kullanılmasıyla ilgili olan, uçuş emniyetini etkileyen ya da etkileme ihtimali bulunan kaza dışı olaydır. Başka bir tanımla bir kazanın neredeyse meydana geldiğini gösteren koşulların bulunduğu olaydır.
Bir kazanın nadiren tek bir sebebi vardır. Makine kendi kendine durup dururken arıza yapmaz bir yerinde mutlaka insan etkisi vardır. Kaza incelemesinde ilk akla gelen temel sebepler pilot hatası veya malzeme hatasıdır. Kazalar, tipik olarak birçok farklı sebebin kombinasyonudur. Her bir sebep tek başına ele alındığında genellikle önemsiz olarak görülebilir. Ancak, diğer sebeplerle bir araya geldiği zaman bir kazaya sebep olan ve ilgisiz gibi görülen zinciri tamamlayabilir. Emniyet veya kaza önleme programları, olaylar zinciri tamamlanmadan önce bu sebepleri belirlemeyi ve ortadan kaldırmayı hedefler. Kazaları sıfıra indirmek mümkünmüdür diye sorulduğunda cevap teorik olarak mümkündür olsa bile gerçek bunun mümkün olamayacağıdır. Bu sonucu yaşanan kaza ve olaylar göstermektedir.
Herhangi bir görev de risk çok düşük tutulabilir ama sıfıra indirgemek imkansızıdır. Zaten havacılığın kendisinin bir risk olduğu düşünülürse, risk sıfıra indirilemediğine göre kazaları da sıfıra indirmek imkansızdır. Kazalar genellikle kullanılan malzemenin kendisinden çok onun kullanılış biçimiyle ilişkili olup bütün kazaların sebepleri ise insanlarla bağlantılıdır. Havacılık doğası itibariyle tehlikelidir. Çoğu havacılık tehlikesi bir olayla veya bir kaza ile sonuçlanmayabilir. Meydana gelen kazalarda uçak, ya yetersiz olarak dizayn edilmiştir ya uygun olarak üretilmemiştir ya pilot tarafından gerektiği şekilde kullanılmamıştır ya da uçağa yanlış bakım yapılmıştır. Bu çerçevede insana güven duymak gerekir. Bu güven ihtiyacı uçak icat edildiği günden beri çok fazla değişikliğe uğramadan aynı kapasite ve limitlerle günümüzde de devam etmektedir.
Bir uçuş ortamında sürekli olarak dört faktör vardır. Bu dört faktöre İngilizce isimleri M harfiyle başladığı için dört M faktörü denilmektedir. Bunlar, İnsan (Man), Makine (Machine), Çevre (Medium), ve Görev (Mission)dir. Aralarındaki karşılıklı etkileşimin önemini ortaya çıkartmak gerekmektedir. Bu faktörlerin her biri ile ilgili özellikler, bir uçuş görevini tanımlamak için derli toplu bir yol ve usul sağlar. M’lerin birindeki değişiklik öbürlerini de etkiler. Tablo 2’de dört M’in her biri ile ilgili bir miktar örnek durum verilmiştir. Tabloya göz atılırsa dört M’in her birinin çeşitli şekillerde değişebileceği gerçeği hemen anlaşılır. Kazalar genelde, insan, makine, ortam, görev ve bunların sevk ve idaresi gibi tüm faktörler arasındaki karşılıklı etkileşim sonucunda meydana gelmektedir. Verilen yanlış yön bilgisi, bir karşı rüzgar, arızalı bir alet ya da pist üzerindeki bir engel, bir pilot için rahat bir uçuşu, bir acil duruma dönüştürüp bir kazanın olmasına neden olabilir.
Aynı zamanda bir uçuşun emniyetle bitirilip bitirilemeyeceği konusu ile yakından ilgili olan dört M’e, Yönetim (Management) faktörünü de eklediğimiz zaman havacılıkta kaza üreten faktörler 5M faktörü olarak genel bir tanımlamaya tabi tutulabilir. Bu faktörlerin aralarındaki etkileşimi şekil 5’deki gibi belirtmek mümkündür.
Aynı zamanda bir uçuşun emniyetle bitirilip bitirilemeyeceği konusu ile yakından ilgili olan dört M’e, Yönetim (Management) faktörünü de eklediğimiz zaman havacılıkta kaza üreten faktörler 5M faktörü olarak genel bir tanımlamaya tabi tutulabilir. Bu faktörlerin aralarındaki etkileşimi şekil 5’deki gibi belirtmek mümkündür.